Kahramanmaraş’ta meydana gelen yıkıcı depremlerin ardından arama kurtarma, sağlık hizmetleri, insani yardım ve barınma gibi birçok alanda çalışmalar yürüten Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), depremlere ilişkin ön değerlendirme raporunu kamuoyu ile paylaştı. DEÜ uzmanları, depremlerin yüzey deformasyonlarının araştırılmasına yönelik değerli bilgilerden oluşan raporda, bölgedeki kalıcı deformasyonlara ve deprem risklerine dikkat çekti.
Deprem araştırmalarında Türkiye’nin önde gelen yüksek öğretim kurumlarından biri olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) 7,7’ye sahiptir. 7,6 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler için iki bölümden oluşan ön değerlendirme raporunu kamuoyu ile paylaştı. DEÜ Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Yer Fiziği Anabilim Dalı öğretim üyeleri tarafından hazırlanan raporun birinci bölümünde, bölgedeki diğer iki fay zonunda meydana gelen sarsıntıların yüzey deformasyonlarına ilişkin araştırma sonuçları; İkinci bölümde ise DEÜ Jeofizik Mühendisliği Sismoloji Anabilim Dalı öğretim üyelerinin değerlendirmeleri kamuoyu ile paylaşıldı.
“CİDDİ YÜZEY HAREKETLİLİKLERİ GÖRÜLDÜ”
Küresel Konumlandırma Sistemi (GNSS) verilerinden bölge için elde edilen sonuçları paylaşan DEÜ Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Yer Fiziği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Oya Ankaya Pamukçu, sarsıntıların ardından bölgede önemli yüzey hareketlerinin gözlemlendiğini belirtti. Pamukçu, “Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye, Malatya ve Elazığ’daki GNSS istasyonları güneybatıya, Ekinözü (Kahramanmaraş), Feke (Adana), Tufanbeyli (Adana) istasyonları kuzeybatıya, Gaziantep ve Elazığ’daki istasyonlar ise kuzeybatıya bakmaktadır. Kilis kuzeydoğuya doğru bulunmaktadır. Adıyaman’daki istasyonun Güneydoğu’ya doğru ilerlediği görüldü” dedi.
“KALICI DEFORMASYON GÖRÜLDÜ”
Sarsıntının etkisiyle GNSS istasyonlarında plastik (kalıcı) deformasyon meydana geldiğini belirten Pamukçu, “Yani depremin etkisi ortadan kalktıktan sonra hareket eden noktalar eski konumlarına dönmedi; Bölge kalıcı bir deformasyona uğramıştır. 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin GNSS zaman serisindeki değişimler gözlemlenerek geniş bir bölgede etkili olduğu ortaya çıktı.
DEPREM RİSKİ
Açıklamalarının devamında belirli bölgelerde deprem riskine dikkat çeken Pamukçu, “Pazarcık depreminin Coulomb gerilme analizinden elde edilen sonuçlardan gerilimin düştüğü ve arttığı bölgeleri inceledik. Bu analiz sonuçlarına göre ilgili bölgelerde kırmızı renkli bölgelere karşılık gelen kuzeydoğu (Adıyaman, Malatya ve çevresi) ve güneybatı (Gaziantep ve çevresi) bölgelerinde deprem riskinin yüksek olduğu söylenebilir. Rapordaki görüntüler.
DEÜ ilgili raporu kurumun internet sitesinde de yayınladı. Rapora ulaşmak için; https://haber.deu.edu.tr/on-degerlenen-raporlari/
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
